10 Şubat 2010 Çarşamba

ESKİ GÜNLER

Bazen hiç bir şey yapmak istemiyorum. Herkese oluyor bu zamanla, bende bir kaç gündür aynı şeyi yaşıyorum.. Geçecek muhakkak bu can sıkıntısı.
Dün zoraki; oğluşuma bir kek yaptım, bilirsiniz klasik mozaik kek ama nasıl yaptıysam (kendim yaptım diye demiyorum) bir kabardı bir kabardı ki şaştım kaldım. Eskiden, rahmetli annem tencerede kek yapardı hani şu ocak üstünde külde pişen kek tencereler vardı ya; bazılarınız bilir belki, işte anneciğimin yaptığı o keke benzedi kocaman olurdu. Çocukluk günlerime döndüm birden, vanilya kokusu sarardı evi yavaş yavaş, sonra mis gibi bir kek kokusu... Annem çok güzel yemek yapardı ama hiç tarif defteri yoktu, herşeyi kafasında tutardı, dolayısı ile bize kalan çok önemli tarifler olamadı. Büyük kayıp, bu yüzden benim bir sürü tarif defterim var ayrıca bunları bilgisayarıma da aktarmaya başladım. Kızım yok ama ileride belki gelinime kalır .... ay benim canım oğlum büyüyecek te, evlenecek te benimde bir kızım olacak. uff çok yaşlanmak istemiyorum. Bugün evimizin yakınında bulunan alışveriş merkezine gidicem. Nihayet saçımı kestiricem, kitap alıcam. Dün çokeski bir arkadaşım sevgili Kadriye bana bir kitap tavsiye etmiş Ahmet Ümit 'ten "Bab-ı Esrar" hemen ona başlamayı düşünüyorum. Birde bu aralar eski Türk Klasiklerine merak saldım. Onlara bakmayı düşünüyorum. Arkadaşlar bu arada yorum bırakmak isteyen arkadaşlar bırakamıyorlarmış bloguma. Ama bütün ayarlarda tamam neden olmuyor anlamadım. Tekrar bakılacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder